Sosyal medyanın blog trafiğine etkisi çok fazladır. Ancak resmi olarak böyle bir bilgi bulunmamakla birlikte sosyal medyanın blog sitesinin trafiğini olumlu etkilediği bilinen bir gerçektir. Özellikle sosyal medyada fazla sayıda takipçiye sahip olan bir hesap önemli bir avantajdır. Ancak bu hesabın takipçilerinin tamamının organik olması gereklidir. Sosyal medya kavramı, dijital medyanın büyük bir parçasını oluşturmaktadır. Bu ağlarda yer alan blog sitelerinin ziyaretçi sayısının artığı belirtilmekte, ayrıca kaliteli bir SEO çalışması da yapıldığında blog sitesinin ziyaretçi trafiği hızlı bir şekilde artmaktadır. Web sitesinin trafik arştı herkesin istediği bir konudur. Bunun gerçekleşmesi için de blog sitelerinde yer alan yazıların ilgi çekici içeriği sahip olması gereklidir. Çünkü sosyal medyanın blog trafiğine olumlu etki yapabilmesi için içeriklerin paylaşılabilir özellikte olması önem taşımaktadır.
Sosyal medyanın blog trafiğine etkisinin olduğunu söylemek ve bunu görmek için öncelikle yazının bulunduğu blog sayfasının sosyal medya platformlarında paylaşılması gereklidir. Ancak bu link paylaşımının yazarın kendisi tarafından değil takipçileri tarafından yapılmalıdır. Bu sayede ziyaretçi trafiğinin artması söz konusu olabilmektedir. Bu arada linklerin “no follow” etiketine sahip olduğu da bilinmelidir ancak ziyaretçi trafiği yükselen bir grafik çizdiği için o sayfanın değeri artmaktadır. Bu arada geleneksel link paylaşımının da etkisini giderek yitirdiği bilinmektedir. Geleneksel link profilinin giderek dar kalıcılığı garanti olmayan bir yapıya bürünmesi söz konusu olabilmektedir. Yoğun trafik getiren bir linkin sayfasının silinmesi durumunda bir anda etkisini kaybettiği bilinmektedir. Böyle bir durumla karşı karşıya kalmamak için sayfanın yüksek frekansta paylaşılması gereklidir.
Yüksek düzeyde paylaşılan sayfalar yüksek bir otoriteye sahiptir. Yüksek etkileşim sağlayan sosyal medya platformlarının gerçek hayatta da etki etmeye başladığı da belirtilmektedir. Bu durumda sosyal medyanın blog trafiğine etkisi çok daha büyük olmaktadır. Bu tip yerlerde blog sayfaları paylaşıldığında, çok fazla ziyaretçi çekilebilmektedir. Ancak dikkat edilmesi gereken içeriklerin özgün ve dikkat çekici olmasıdır. Aksi takdirde sayfanın sosyal medyada paylaşılması mümkün olmamaktadır. Böyle bir durumda sosyal medyanın trafiği artırması söz konusu olmamaktadır.
Özellikle web tasarım, yazılım ve benzeri işlerle uğraşan biriyseniz; sosyal ağlardan kolay kolay trafik çekemezsiniz. Blog içeriğiniz bu konuların dışında olursa her türlü ziyaretçi çekme şansınız var. (bu konuda bayağı bir tecrübe edindim.)
Buraya bunu yazmamın nedeni; yazılım işleriyle uğraşan ya da bu blogdaki gibi içerikler üretenlerin, sosyal ağlardan (tanınmış bir sayfa veya hesap olmadığı sürece) pek bir trafik beklememeleri. Bunun sonucunda yanlış bir kanıya varıp diğer insanlara kendileri üzerinden örnek göstererek “sosyal medya işe yaramıyor” diyebilirler.
Hocam, şahsen ne Facebook’tan ne de Twitter’dan her hangi bir trafik çekemiyorum. Google+ zaten Allah a emanet.
Her site sosyal platformlarında yer almalı ancak hangi platformda ziyaretçileri ile daha iyi etkileşim halinde olduğunu detaylı şekilde analiz etmelidir diye düşünüyorum. Ancak bu şekilde sosyal medya araçlarından iyi derecede geri dönüşüm alınabilir. Son olarak kullanılan platformlarda hangi zaman aralığında paylaşılan içeriklerin daha çok kitleye ulaştığını da bilmemiz iyi olacaktır. İnternette küçük bir arama ile sosyal paylaşım saatleri hakkında bilgi edinilebilir… Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler.